Yulaf tohumu, ülkemiz şartlarında uygun üretim maliyeti ve bol ürün verimi ile giderek genişleyen yulaf yetiştiriciliği sektörünün en önemli aşamalarından birisidir. Yulaf tohumu seçiminde yerli malı ürünleri kullanmakta yarar vardır. Hem sunduğu avantajlar hem de sağladığı verim oranıyla yüz güldüren yerli tohumlara rağbet oldukça fazladır.

Yulaf hem hayvan yetiştiriciliği alanında besin maddesi olarak kullanılan uygun fiyatlı bir besin maddesi hem de kahvaltılık ve bisküvi sektöründe oldukça yaygın kullanılan ve çok farklı lezzetlere bürünebilen bir tahıldır. Bu nedenle uygun fiyatlı ve oldukça kullanışlı bir ham madde olma özelliğini taşımaktadır. Ürünün, çok sayıdaki olumlu yönleri piyasadaki talep oranını arttırmaktadır. Talebin böylesine fazla olduğu bir sektöre atılmak ise oldukça akıllıca ve kar getirecek bir tercihtir.

Piyasaya ürün pazarlamak için ya da kişisel kullanım için yulaf üretimi yapacak kişilerin, alacakları yulaf tohumunu iyi seçmesi ve toprak özelliklerine uygun ürünleri tercih etmeleri gerekir.

Girişimcilerin, kullanım alanlarına göre başak özelliği, bitki boyu, sap durumu, toprak isteği gibi belirli kriterlerden elemeler yapması gerekir. Öncelikle yulaf tohumunun bulunulan yerdeki toprak özelliklerine uygunluğu tespit edilmelidir. Zira yulaf, toprak seçiciliği yönünden çavdardan sonra en masrafsız olan bitki olma özelliğini taşısa da belirli özellikler sağlanmadığı durumunda bu özelliğini kolayca bırakabilmektedir.

Yulaf tohumu ekilecek toprağın kimyasal analizi yaptırılmalı ve bor, çinko gibi elementleri ne düzeyde içerdiği tespit edilmelidir. Bu özellikler, karşılaştırma yapmak açısından önem taşımaktadır. Piyasada bulunan sertifikalı ve adı duyulmuş yulaf tohumu satan firmalar; sattıkları ürünün bor fazlalığına duyarlılık oranını, çinko eksikliğine ne gibi reaksiyonlar verebileceğini vs. Tüketiciye bildirmektedir. Bu değerler, her tohum markası için farklılık göstermektedir. İşte yulaf üreticisinin, toprağının özellikleri ve alacağı tohumun bu özelliklere ne kadar uygun olduğunu karşılaştırması; sonrasında ise en verim alabileceği ürünü tercih etmesi gerekir.

Yulaf tohumu seçilirken ürünün yatmaya dayanıklılık durumu hakkında bilgi almakta yarar vardır. Söz konusu olan ürünün henüz küçük bir tohum olduğu ve bu küçük tohum üzerinden yatma durumunun hesaplanmasının zor olduğuna inanan ya da inandırılan çiftçiler bulunmaktadır. Ancak durum sanılanın aksine böyle değildir. Zira yulaf tohumu üreticisi firmalar, ürünlerinin kalitesi ve verimlilik oranı hakkında bilgi sahibi olup, piyasadaki diğer ürünlere göre kendi fiyatını belirlemek için sürekli olarak çeşitli testler uygular. Bu testler laboratuvar ortamında olabileceği gibi ürünü bizzat tarlaya ekip değişiklikleri gözlemek suretiyle de gerçekleştirilebilir. Ancak her iki durumda da satıcı, yulaf tohumu hakkında bilgi sahibidir ve bunu tüketiciye beyan etmek zorundadır. Tohum seçimi konusunda sürpriz yaşamamak için bu bilgileri tedarik eden ve sunan firmalarla çalışmakta yarar vardır.

Yulaf tohumu seçiminde dikkat edilmesi gereken ve elde edilen karı doğrudan etkileyen bir özellik de verimlilik oranı yüksek olan tohumları tercih etmektir. Uzmanlar, ülkemizde verimlilik oranı en yüksek olan tohumların yerli tohumlar olduğunu belirtmektedir. Farklı tohum kullanımında dekarda 118 kilo olan verim miktarının, yerli tohum kullanımı ile dekarda 560 kilo gibi miktarlara ulaştığı bildirilmiştir. Bu nedenle yerli tohum tercih etmek, girişimciye daha çok kar miktarı sağlayacaktır.

İklim özelliği isteği yönünden pek seçici olmayan bir bitki olan yulaf, bu alanda çiftçilere büyük kolaylık sağlamaktadır. Toprak özellikleri doğru olarak okunup, buna uygun tohum alımı yapıldığında yulaf verimi tatmin edici miktarlarda olacaktır.